Uzun, çok uzun zaman oldu yazmayalı... Yazmamak için nedenleri say say bitmez gerçi yine de tükenmişliğim beni yazmaktan alıkoydu.
Peki onca zaman neler yaptım da bu tükenmişliğin içine girdim? En son yazdığımdan beri olanları sıralayayım o zaman... İlk olarak mezun oldum(!), onun kınasıydı, fotoğraf çekimiydi, töreniydi, yurdu boşaltıp taşınmasıydı derken başladı tükenmişlğim... Sonra baş belası gözü ile baktığım KPSS ve ÖABT çaldı kapımı birer hafta arayla... Üzerimden bir değil iki ağır yük geçti... Daha sonra bayram telaşı başladı, benim için de iş tabii. 3 yıldır her yaz çalıştığım yerde bayram için çalışmaya başladım. Bayram telaşı bitti, KPSS sonuçları açıklandı. 3 ağır yük bindi üzerime, atanamazdım o puanla, etrafıma, akrabalarıma ne derim nasıl anlatırım derken iş yerinde patronumun kaynanası ile kavga ettim. Zaten stres beni her gün yerken bir de boş laf çekemem deyip hop işten kaçtım (bildiğiniz kaçtım, masalar dopdolu iken önlüğü çıkarıp taksiye bindim gittim). Bu arada bir de iki kuzenim birden askere gitti. O üzüntüyü hiç saymıyorum bile. İşten sonra evde olduğum o boş dönemlerde de millete KPSSnin olmayacağını anlatmaya çalıştım, iki günde bir ağlama ve sinir krizlerine girerek daha 2 yıllık mı 4 yıllık mı okuduğumu bilmeyen akrabalarım KPSSden düşük aldığımı, atanamayacağımı, öğretmen olamadığımı öğrenmiş!!! öyle böyle derken yazı bitirdik bitirmesine de, KPSS olmayınca, ev kızlığını da kabul etmeyince, okuduğum ile geri döndüm, kimsesiz bir çocuk gibi...Üniversiteye yeni başlayanlar gibi sudan çıkmış balık misali...
Bu durumda gelinde siz tükenmeyin demek istiyorum ama bloğumu özledim, dedim belki kimsesizliğimi alır blog, biraz nefes alabilirim.
Hoş geldin diyen biri olmasa da hoş bulduk bloğum. :)
Yorumlar
Yorum Gönder